28 Mart 2014 Cuma

Annelik yeniden!

Canimin iki yarisindan uzak kaldigim ilk gece... 
Sizi nasil ozledim bilseniz...
Aklim hep sizde. 
Acaba Hüma uyandi mi? Her gece bir daha yapma dedigim ama her seferinde goz yumdugum "anneee yanima geeeel!" diye cagirmasi ya da yanima gelip "anne uyuyamiyorum saclarimi oksar misin" diye elimden tutup yatagina goturmesi... Bu geceyi nasil geciriyorsun acaba? Babasi anneanne ve babaannesine bebegin fotograflarini gosterirken o bakmamis. Kimbilir icinde ne firtinalar kopuyordur guzel yavrumun... Tatli yavrumu hasta ve atesli evde biraktim. Yerinden kalkacak hali yoktu... Ne yerse, ne icerse kusuyor. Bahattin Alp dogdugunda da hep kusmustu. Gozyaslarinin baska sekilde disari atilmasi galiba bu. Belki daha az sevilme ihtimalini atmak istiyor icinden, ama biz vucudu suyu kabul etmedi, corbayi kabul etmedi saniyoruz. Pazartesi aksamindan beri midesine gonderdigi hicbir sey icinde kalmadi. Suruplari dahil... Kalbimin aydinligi kizim, seni ne cok sevdigimi bilsen... Anlatabilsem sana... Cennetim, gul bahcem...

Bahattin uyanip "anne kakooolu süt, ama tatlı oosun" diye odadan sesledi mi? Geceleri yaninda sadece beni isteyen, sutunu verirken "eline şaaalık ooosun anne" diyen, yatagin bi tarafinda yer acip beni cagiran, yanina yattigimda önce sicacik sarilip sonra "seni bu kadayay şeviyooyum"diye kolarını açan kalbimin nesesi oglum...
Dun sabah hastaneye gelirken seni okula biraktik cok istedigin yunuslara gitmen icin. Ogretmeninden gelen videolarda cok saskin gorunuyorsun. Gozlerin sonuna kadar acilmis, belli belirsiz alkisliyorsun :) Keske okul donusu yaninda olabilseydim... Kardesinle ilgili en son "bebek mebek yok, gelmesin" dedin. Cook miniksin, nasil kabul edeceksin bilmiyorum. Senin hassas gonlunu kirmayi hic istemiyorum. Seni ne kadayay şeviyooyum bi bilsen oglum... Ah oglum...


4 Aralık 2013 Çarşamba

Sevgiyle büyümek vs sevgisiz büyümek... Hadi çöz bakalım...

Anne olduğum ilk andan beri tüm vaktim neredeyse çocuklarıma ait. Zaman zaman bundan şikayetçi olup hatta kriz anlarında halimi bir nevi tutsaklığa benzetsem de aslında çocuklarımla birlikte olmayı çok ama çok, gerçekten çok seviyorum.
Saat 04:26. Bunları Hüma biraz ileride uyurken yazıyorum. Az önce Bahattin Alp kendi kendine süt koymak için uyandı, mutfağa gitti. Balkonun ışığında sütünü koyup içti. Sonra da 'anne buyaaa yat' diye kendi  yastığını gösterip güzel başını yastığın kenarına koydu. Her zamanki gibi elleri yanaklarımda uykuya daldı. O uyuduktan sonra ellerini öptüm, öptüm, öptüm... Saçlarını kokladım, öptüm, sevdim... Öpüp koklamaya doyamadığımı düşünürken gözlerini açıp 'anne heni çok heviyooyum' deyip tekrar uyudu. Kalbim pır pır. Hani filmlerde aşık olunca midende kelebekler uçar derler ya, öyle böyle değil. Öyle üç, beş, yüz, bin kelebek değil... İçinde koca bir dünya var oluyor, dönüyor, deviniyor... Geceyle gündüz bir arada, kış ve bahar bir arada... İçinde denizler, okyanuslar, çöller... Çocuk sahibi olsun olmasın, evlat sevgisi yaşamayan herkese neredeyse üzülüyorsun. Öyle güzel... Keşke diyorsun onun da olsa kalbinde hem fırtına, hem sakin denizler... Kalemim, edebiyatım güçlü değil. Dili yok kalbimin deyip kapatayım. Anlatmanın imkanı yok zira... 
Diyeceğim başka bir şey...
Çok yakınımızın bir çocuğu var. Anne babası çok çalıştığı için, hatta sık sık iş seyahatlerine çıktıkları için anne babasını görmeden büyüyen bir çocuk... Bizimkilerle bir araya geldiklerinde Hüma da Bahattin Alp de yavru kedi gibi kalıyor. Ne yapsalar çocuğu oyunlarına alamıyorlar, onun oyunlarına giremiyorlar. Oyuncak kaçırmaya, vurup kırmaya oyun denirse tabi... Anne ve babası için kötü bir şey demeyeceğim. Onlar da dünya telaşında. Ama çocukları araya kaynıyor farkında değiller. 
Ben oğluna 'senden de babandan da nefret ediyorum' diye bağıran bir anne görüp korkmuştum. Bir gün Hüma ve Bahattin okula gidecekler. Böyle büyütülen birinin sıra arkadaşı olacak ve onunla günlerini geçirmek zorunda kalacaklar diye endişe etmiştim. Beteri de varmış. 
Hakan geçen gün öyle bir şey dedi ki şimdiden kendi kendime evhamlanıyorum. Bir gün çocuklar büyüyecek, böyle çocuklara aşık olacak, evlenecek... Sonra hem kendileri için hem kendi çocukları için sevgi bekleyecek dedi... Gel de uyu şimdi... 

6 Kasım 2013 Çarşamba

Benimki iki çocuktan beter...

Bu aralar sık sık duyuyorum bu cümleyi ve Crazy Friday'daki gibi bu cümleyi söyleyen anneyle bir günlüğüne yer değiştirmek istiyorum. İki çocukla hayatımın nasıl değiştiğini bilen bilir. Hatta ilk çocuğuna hamile bir arkadaşımın beni ziyarete geldiği gün sıpacıkları sakinleştiremeyip onlarla birlikte ağlamam var ki evlere şenlik... Eğer bir arkadaşınızın anne olmaya karar vermesinde sizin çocuklarınıza duyduğunuz aşk etkili olmuşsa, siz siz olun o hamileyken (yani artık çok geçse) onun yanında çocuklarınız yüzünden ağlamayın.

Neyse diyeceğim şu ki tek çocuğunuz asla iki çocuk kadar yorucu olamaz.
Çünkü tek ocuk asla;

- aynı anda evin iki yerine çiş yapamaz.
- aynı anda kucak isteyip sizi kucağınızda 35 kilo ve market poşetleriyle 300 metre yürütemez.
- aynı anda hem oyun isteyip hem de kucağınızda uyumaya çalışamaz.
- aynı anda hem sokak kapısına çıplak çıkıp hem salon halısına süt dökemez.
- aynı anda (siz dişlerini fırçalıyor zannederken) banyo halınıza şampuan şişesini boşaltıp hem ıslak parmağını prize sokamaz.
- aynı anda hem parka hem alt kattaki arkadaşına gitmeyi isteyemez.
- aynı anda hem hastanelik olup hem duvarlara tırmanacak kadar enerjik olamaz.
- aynı anda aynı oyuncakla oynamaya çalışıp birbirine giren iki kardeşin arasında kalma hissini size yaşatamaz.
- siz altını değiştirirken mutfaktaki çekmeceleri boşaltamaz.
- siz saçlarını yıkarken kardeşim boğulduuuuu diye çığlık çığlığa apartman kapısından bağırıp tüm komşuları başınıza toplayamaz.
- sevgili Duygu'dan ekleme: Tek çocuk asla çift kale maç yapamaz.


Konuyla ilgili şu yazımı da okuyabilirsin sayın okuyucu.






24 Ocak 2013 Perşembe

Birbirine benzeyen kardes araniyor!

Canlarim, cigerparelerim, minik farelerim...

Biliyorsunuz iki dayiniz var. Yani uc kardesiz. Ve birbirimize hic benzemeyiz. Sarisin yesil gozlu bir abi, bugday tenli ve ela gozlu diger abi, kahverengi sac ve gozlerle ben... Birimiz uzun, birimiz kisa, birimiz asiri zayif birimiz obezite sinirinda... Huylarimiz desen, alakamiz yok...

Oysa ben cocuklugumdan beri bayilirim bes metreden kardes oldugu belli olanlara:)

Minnaklarim, sizin birbirinize benzemenizi de cok isterdim. Cunku birbirine benzeyen ama cinsiyetleri farkli kardesler de tadindan yenmez. Amaaa... Hic alakaniz yok!

Dogdugunuz ilk gunden itibaren farkliydiniz.

Hüma beyaz, acik kumral ve ela gozluyken sen, oglum, kara gozlu ve oldukca esmersin. Dur bakalim kisa kisa yazalim... Hikayeye gerek yok...

Kizim bembeyaz, oglum kapkara.

Kizim 41 hafayi doldurduktan sonra dogdu. (Dogmasaydi artik karnimda kalmasi tehlikeli olacagindan ertesi gun sezeryana alinacaktim. Son gune kadar bekledi sipa! Oglumsa 36 haftayi doldurup solugu kucagimda aldi:)

Kizim normal dogumla, oglumsa (4kg, ters ve aceleci oldugu icin) sezeryanla dogdu.

Kizim dogar dogmaz ve ilk asilarinda hastaneyi inletti, oglumsa cok sakindi.

Kizim kesinlikle emzik kabul etmedi, oglum bayiliyor.

Kizim biberon kabul etmedi, oglum bayiliyor.

Kizimi iki saat boyunca emzirdigimi bilirim ama oglum birkac dakika karnini doyurup kucagimdan kalkiyor.

Kizim 9 aylikken pipetle ve normal bardaktan icebiliyordu. Oglum 14 aylik ama sadece biberondan icebiliyor. Bardaktan hâlâ icemiyor.

Kizimi emzirirken yakami tutardi alacakli gibi. Oglumsa yanaklarimi, saclarimi yuzumu oksayip gulumsuyor.

Kizim dogdugu ilk gunler surekli agladi, oglumsa ilk gunlerini uyuyarak gecirdi.

Kizim opulmekten hoslanmaz, oglumsa onu opunce kendini salip serbest birakir ve kikirdar.

Kizim yurudugunde 17 aylikti, oglum 11 aylik.

Kizim bebekligi boyunca kucagimda uyudu. Oglum kucagimda oldugunda uykuya dalamiyor.

Kizim 2 yasina kadar supurgeden korkup agladi, oglumsa supurgeyi o kadar seviyor ki en sonunda ses cikaran, toz toplayan oyuncak supurge aldik.

Kizim yemek konusunda hep seciciydi, ogluma yiyecek biseyler olsun yeter :)



***
ne demis atalarimiz?
TO BE CONTINUED 😊

6 Ocak 2013 Pazar

Ogle uykusu meselesi

Hem de ne mesele...
Hüma bir süredir ogleden sonra 14-15 gibi SIZIP aksama kadar uyuyor, uyandirmaya calisirsam kiyameti kopariyordu. Haliyle de gece uykusuna 00'dan once yatiramaz olmustuk. Oglum sabahin 6'sinda kalkiyor, eh arada doksan yuz kez emmek icin uyaniyor... Derken ben uykusuzluktan yari merhametli anne yari gozu donmus bir hortlak haline geldim. Arada tutarsiz davranmaya basladim. ... Ki bu tutarsizliklarim aynen Hüma'da da basgostermeye basladi. Bunun ustune iki karar aldim.
1- Hüma gerekmedikce ogle uykusu uyumayacak.
2- Hüma oyun grubuna baslayacak.
Bugun ilk kez ogle uykusu uyumadan 19:40'da kendi kendine yataga gidip uyudu. Yarin da anne kiz hazirlanip sectigimiz anaokuluna gidiyoruz. Bundan sonrasini her aksam kisa kisa yazacagim unutmamak icin. Hadi bakalim kolay gelsin :)


20 Kasım 2012 Salı

Hüma ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi -1


Hümayla ufak ufak alıştırmalar yapıyoruz ama biliyorum ki aklı almıyor aslında
Maksat kulağında kalsın... Daha doğrusu her sabah her akşam Allah'a dua ederken, şükrederken, talep edip beklerken kızıma O'ndan hiç bahsetmeden duramamak bu. Geceleri uyumadan önce dua ediyoruz. Önce ben 'Allahım bana bu kadar tatlı bir kız verdiğin için teşekkür ederim. Ailemize mutluluk, sağlık ve huzur ver.' diyorum. Her akşam aynı dua. O da her akşam süt istiyor. Bazen çilekli, bazen çikolatalı...  

Mesela her şeyin başında yaratılmak var değil mi? Hepsinden önce "yaratılmış" olmak gerekiyor. Eh ben de ilk olarak bunu söylemek istedim kendisine:

- Hümacım biliyor musun bizi Allah yarattı. Canım, seni kim yarattı?
- Annesi sen şaka mı yaptın? Beni kimse atmadı ki...  

...Karşılıklı birkaç saniyelik şaşkın bakışma...

- Sen beni mi atıcaksın annesi?
- Yavrum kimse atmadı. Ben de atmayacağım. Atmak başka yaratmak başka...
- Annesi sen beni salıncaktan mı atıcaktın? Şaka mı yaptın?

ve gün boyu aynı soru... 
ve pes eden anne: "Evet annecim ben şaka yaptım. Yanlış söyledim. Seni hiç atar mıyım salıncaktan? Tatlı kuzum benim... 

***
Bayramda dedesinin kabrini ziyarete gittiğimizde olanları anlatmış mıydım?

- Annesi niye geldik biz şimdi?
- Dua etmek için geldik kızım. Deden için dua edelim mi?
- Allah! Bize çilekli süt ver! Çikolatalı da ver! Amim!

24 Ekim 2012 Çarşamba

Hassas kizim...

Bir suredir ters giden islerimin bir uzantisi olarak telefonla konusurken bir elimle gozlerimi kapatip basimi one dogru egdigim an... Acaba disaridan nasil gorunuyordum?
O an Hüma elleriyle omuzlarima dokunup "anne cok seviyorum seni tamam mi? Bak hepsi birazdan gececek" dedi. Soyleyen o olunca ona oyle bir onandim ki gercekten alacaklilarin hemen odeme yapacagina, belediyenin buyudugum evi 3 kurus para verip yola katmaktan vazgececegine, dis problemimin bitecegine ve daginiklikta almis basini gitmekte olan odalarimizin kendi kendine toplanacagina yemin edebilirdim.
Guzel kizim...
Buyumus, annesini teselli edermis...

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Biraz esinlenerek yazilmis bir siir

uyu ey gözlerim gercekten uyu
uyu zamanin yok gözlerim uyu
Bahattin uyanacak birazdan uyu
uyu ey gözlerim gercekten uyu
uyu zamanin yok gözlerim uyu

seherde uyanır senin bidiklar
uyanir uyanmaz yaramazliga baslar
halinden anlamaz deliksiz uyuyanlar
uyu ey gözlerim gercekten uyu
uyu zamanin yok gözlerim uyu

gece cabuk biter, uzun sanma
twitter dan fayda yok okuyup durma
facebook, instagram, friendfeed'e bakma
uyu ey gözlerim gercekten uyu
uyu zamanin yok gözlerim uyu

benim, Tuba kulun, bana uyku lutfet
tum gece uyuyayim, bitsin bu hasret
Hüma da hala uyanmadi hayret...
uyu ey gözlerim gercekten uyu
uyu zamanin yok gözlerim uyu

III. Tuba

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Uyarı: İĞRENÇ BİR YAZI!


Önce reklamlar:
Sevgili kizim ve can oglum
Pamuk prensesim ve kara prensim

Canimin icisiniz. Kalbimin heyecanla atma sebebisiniz.
Tum yorgunluk ve uykusuzluguma ragmen sabahlari neseyle uyanma sebebimsiniz. En iyi oyun arkadaslarimsiniz. Hayatimda tattigim en guzel, en derin, en engin, ucsuz bucaksiz, kiyisi ve sınır cizgisi olmayan sonsuz duygularimsiniz. Asksiniz. Hayatsiniz. Ab-i hayatsiniz. Cennetim, kevserim, kalbimin derininde akan irmaklarimsiniz. En kiymetlilerimsiniz. Balim, kaymagim, findigim, fistigim, cilegim ve yesil erigimsiniz. Hint kumasim, ipegim, cicegim, bal petegimsiniz.

Reklamlar bitti. Şimdi haberler:

Kuzularim, tum guzelliginjze ragmen gunluk hayat sizinle hic kolay degil. Yaslarinizin bu kadar yakin olmasi hem guzel hem de cok zor. Yemek, giyinme, uyuma, tuvalet, oyun kurup oynama gibi seyler icin ikinizin de yardima ihtiyac duymasi cakisma zamanlarini krize donusturebiliyor.

Mesela daha dun ne yasadim bakin...

Armutlu'da gecirdigimiz guzel 15 gunun tek kotu sonucu Huma'yla artik tamamladik sandigim tuvalet egitiminin eeennnn basina donmemiz oldu. Armutlu'ya gittigimiz ilk 2-3 gunden sonra Huma hep altina yapar oldu. Bir iki kez sert cikacak oldum ama baktim ki guzel kizim isteyerek yapmiyor, tatil boyunca bu duruma katlanip problemi İstanbul'da cozmeye karar verdim. Karar vermistim. İyi mi ettim acaba?

Ne mi oldu?
Bugun Capitol'e ugrayip oyun oynadiktan sonra evimize döndük.
Cantami birakip ustumu degistirecekken mutfaktan Huma'nin sesi geldi: "Anneeee cis yaptim!" Daha Huma'nin uzerini cikarip banyoya goturuyorken babaniz seslendi: "Tuubaa bu sipanin altinin degismesi gerek." Dikkat edin, mutfak kiliminin temizligine hic baslayamadim bile...
Neyse. Huma'yi banyodan cikarip bornozuyla salona goturdukten sonra Battinimin altini degistirip her zamanki gibi poposunu ilik suyla yikadim. Havluya sarip salona girdigimde Huma elinde bir sey tutuyordu. Bana uzatip "al anne bak kaka yaptim" dediginde bebegi nasil yere dusurmedim bilmiyorum. Bu sirada babaniz bolemeyecegim bir telefondaydi...
Bahattin Alp'i havluyla salona birakip (hataydi) Huma'yi kaptigim gibi tekrar banyoya goturdum. Geri dondugumuzde tabi ki Battinim de bos durmamis ve acik popoyla cis yapma firsatini kacirmamisti...
Huma'yi giydirip Battinimi banyoya tekrar goturdum. En hizli sekilde temizleyip geri gerirdigimde Huma ortalarda yoktu. Mutfaktan sesler gelince kostum, yerler toz seker kapliydi... Bu yazdiklarim cok degil 15 dakika gibi bir zamanda yasandi. Temizlikse gecenin 3'une kadar devam etti...

Evet yavrularim... Bir maceranin daha sonuna geldik. Saat 03:25 Sabah 6'da kaldirilacagini bilmesine ragmen gecenin korune kadar temizlik yapmaktan sikayetci olmayan anneniz yanaklarinizdan ve gunde ucer beser kez yikanan popolarinizdan oper...

Blog Listem

Etiketler